Yeme bozukluklarında CAR-FA-X modelinin test edilmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: TED Üniversitesi, Lisansüstü Programlar Enstitüsü, Psikoloji Abd, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2023

Tezin Dili: İngilizce

Öğrenci: ESRA ECE TAŞKIN

Danışman: Tuğba Uzer Yıldız

Özet:

Önceki çalışmalar, yeme bozukluğuna sahip katılımcıların başlarından geçmiş spesifik bir anı hatırlamaları istendiğinde az sayıda spesifik anı çağırdıklarını veya daha geniş zamana yayılmış, tekrar etmiş bir başka değişle genellenmiş anı çağırdıklarını göstermektedir. Bu çalışmada yeme bozukluğu semptomları ve kısıtlayıcı yemenin, spesifik anı çağırma güçlüğünün altında yatan bilişsel mekanizmaları çeşitli psikopatolojilerde açıklayan CaR-FA-X Modeli tarafından yordanıp yordanmadığının test edilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda modelin bileşenlerinden olan ruminasyon, işlevsel kaçınma ve yürütücü kontroldeki bozulmanın, spesifik anı çağırma güçlüğünü ve yeme bozukluğu semptomları ile kısıtlayıcı yemeyi yordayacağı öne sürülmüştür. Bu önerilen ilişkilerin spesifik anı çağırma güçlüğü ile yakından ilişkili olan depresif semptomlar kontrol edildiğinde de ortaya koyulacağı öngörülmüştür. Hipotezleri test etmek amacıyla 18-25 yaş arası kadın 225 katılımcıdan çevrimiçi olarak Ruminatif Tepki Ölçeği, Bilişsel Davranışsal Kaçınma Ölçeği, Stroop Testi, Otobiyografik Bellek Testi ve Yeme Bozukluğu İnceleme Ölçeği aracılığıyla veri toplanmıştır. Sonuçlar, depresif semptomlar kontrol edildiğinde de CaR-FA-X modelinin, yeme bozukluğu semptomlarını ve kısıtlayıcı yemeyi istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yordamadığını göstermiştir. Öte yandan yeme bozukluğu semptomları ve kısıtlayıcı yeme ile ruminasyon, işlevsel kaçınma ve depresif semptomların anlamlı düzeyde ilişkili olduğu da görülmüştür. Bulgular, CaR-FA-X modelini çeşitli bozukluklarda test eden ve modelin spesifik anı çağırma güçlüğünü anlamlı düzeyde açıklamadığını gösteren güncel çalışmalarla tartışılmış; modeldeki değişkenlerin ölçümü, örneklem özellikleri ve büyüklüğü gibi metodolojik kısıtlılıklar ile ele alınmıştır. Öte yandan depresif belirtiler gibi olumsuz duygu ve olumsuz duygularla baş etmede işlevsel olmayan bilişsel stratejilerden olan ruminasyon ve bilişsel kaçınma stratejilerine ilişkin klinik uygulama önerilerine değinilmiştir.