Güvenir T., Sagkal A. S., Ozdemir P. Y., Koruklu N., ÇEVIK A.
TÜBİTAK Projesi, 2018 - 2021
"Bu projenin temel amacı, Türk kültüründe birlikte ebeveynlik (coparenting) olgusunun ve çocuklar üzerindeki etkilerinin derinlemesine araştırılması, birlikte ebeveynliği güçlendirmeye yönelik kanıt temelli bir müdahale programının geliştirilmesi ve etkililiğinin incelenmesidir. Birlikte ebeveynlik, en az bir çocuğun sorumluluğunu paylaşan iki ebeveyn figürünün çocuk yetiştirme konusundaki işbirliğini içermektedir (Feinberg, 2003). Birlikte ebeveynlik ve çocuk uyumu arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmaların sonuçları, birlikte ebeveynliğin, çocuğun gelişimi ve uyumunu yordamada anne baba tutumlarından ve davranışlarından daha güçlü bir değişken olduğunu göstermektedir (Caldera ve Lindsey, 2006, Karreman, Van Tuijl, Van Aken ve Dekovic, 2008). Ulusal alanyazında evlilik ilişkisi, ebeveynlik davranışları ve ebeveynlik tutumları üzerine çok sayıda çalışma yapılmış olmasına karşın birlikte ebeveynlik olgusunu ele alan kapsamlı bir çalışmanın bulunmadığı görülmektedir. Toplumsal, kültürel ve bağlamsal faktörlerden etkilenen birlikte ebeveynlik olgusunun Türk kültüründe nasıl deneyimlendiği ve bu olgunun çocukların uyum süreçleri üzerinde hangi etkileri yarattığına ilişkin soruların cevaplarının bulunması araştırmacılar ve uygulayıcılar için büyük önem arz etmektedir. Mevcut proje önerisinde, birlikte ebeveynlik olgusunun nicel ve nitel araştırma yöntemlerinden yararlanılarak ulusal boyutta, farklı gelişim dönemlerini ve bağlamları içerecek bir biçimde ele alınması ve birlikte ebeveynlik ve çocukların uyum süreçleri arasındaki bağlantıların ortaya çıkarılması, ve birlikte ebeveynliğin güçlendirilmesine yönelik kültüre özgü bir müdahale programının geliştirilmesi alanyazında önemli bir boşluğu dolduracaktır. Gelişimi açıklamaya yönelik ekolojik bakış açısı, çocuğun gelişiminde hem ebeveynlerle olan ilişkilerin hem de ebeveynlerin kendi arasındaki ilişkilerin önemine vurgu yapmaktadır (Bronfenbrenner, 1979). Bu bağlamda, aile sistemleri kuramı, birlikte ebeveynlik araştırmalarına önemli bir temel oluşturmaktadır (Minuchin, 1985). Bu çalışmada, birbirini izleyen dört araştırma yürütülecektir. Birinci basamakta, İzmir, Ankara ve Van illerinde evli ve birlikte yaşayan toplam 60 çiftle yarı-yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilecek ve birlikte ebeveynlik olgusunun Türk kültüründe nasıl deneyimlendiği ortaya çıkarılacaktır. İkinci basamakta, birinci araştırmada elde edilecek verilere dayalı geliştirilecek “Birlikte Ebeveynlik Ölçeği” kullanılarak, birlikte ebeveynlik olgusu ulusal boyutta farklı yaş dönemlerini (bebeklik, ilk çocukluk, son çocukluk, erken ergenlik ve orta ergenlik) içerecek şekilde, kır-kent bağlamında ele alınıp, ülke profili çıkarılacaktır (N = 666 evli çift, toplam 1332 katılımcı). Üçüncü basamakta, ilişkisel-kesitsel yöntem kullanılarak birlikte ebeveynlik ve çocukların sosyal, duygusal, davranışsal uyumları ve okul uyumları arasında ebeveynlik davranışları, aile çatışması ve aile bütünlüğünün aracılık etkisi test edilecektir (N = 1200 evli çift, toplam 2400 katılımcı ve N = 1200 çocuk). Dördüncü ve son basamakta ise Türk kültürüne özgü bir “Birlikte Ebeveynliği Güçlendirme Programı” geliştirilecek ve etkililiği deneysel olarak sınanacaktır (N = 40 evli çift, toplam 80 katılımcı). Tüm bu araştırmalar tamamlandıktan sonra yaygınlaştırma çalışmaları kapsamında Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde farklı illerde “Eğitici Eğitimleri”, seminerler/çalıştaylar ve bilimsel yayınlar/sunumlar gerçekleştirilecektir.Bu proje, birlikte ebeveynlik olgusunun tüm boyutlarıyla farklı gelişim dönemlerinde ve bağlamlarda ülke genelinde nasıl yaşandığı ve deneyimlendiğinin nicel ve nitel araştırma yöntemleriyle anlaşılmasını sağlayacaktır. Ayrıca, bu çalışmada kanıt-temelli bir “Birlikte Ebeveynliği Güçlendirme Programı”nın geliştirilecek ve sahada çalışan uygulayıcıların kullanımına sunulacak olması araştırma önerisinin salt veri toplama/durum tespitinin de ötesinde bir AR-GE projesi olma niteliğini taşıdığını göstermektedir. Son olarak, ilgili kurumlarda ailelerle çalışan uzmanlara yönelik “Eğitici Eğitimleri”nin verilecek olması ve araştırma sonuçlarının seminer/çalıştay çalışmaları yoluyla geniş gruplarla paylaşılacak olması, projenin yaygın etki yaratma hedefi taşıyarak çağrı metnindeki beklentileri karşılayacağı düşünülmektedir."