Sınıflarda Yardımcı Öğretmen; Yapay Zeka


Yalım B., Terece S., Direk H. C., Şen M.

III. Ulusal Sınıf Öğretmenliği Öğrenci Kongresi (USOOK 2024), Ankara, Türkiye, 21 - 22 Mayıs 2024, ss.16-17

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.16-17
  • TED Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Problem Durumu

Bilgisayar kullanımı ve yapay zeka günümüzde giderek etkisini artırmaktadır (Öztürk & Şahin, 2018). Benzer şekilde yapay zeka eğitimin kalitesinin artırılması için de kullanılabilir. Örneğin; yapay zeka akıllı tahminler yapabilme ve problem çözebilme gibi yetenekleri ile iyi bir ders tasarımına yardımcı olabilir (Arslan, 2017). Ancak günümüzde kullanılabilecek yapay zeka çeşitleri oldukça fazladır ve bu yapay zeka çeşitleri 4 temel başlıkta incelenmektedir. Bunlar; reaktif makineler, sınırlı hafıza, zihin teorisi ve öz farkındalıktır (Coursera, 2024). Bu çalışmada alan uzmanlarından (ör; üniversitelerde görevli Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinde çalışmakta olan akademisyenler) uzman görüşü alınarak hangi yapay zekadan (ör; sınırlı hafıza) eğitim alanında nasıl faydalanılabilir (ör; ders planlaması, etkinlik oluşturma, ölçme-değerlendirme) sorusuna cevap aranmaktadır.  

Araştırma Yöntemi

Bu araştırmada nitel araştırma deseninin bir türü olan örnek olay çalışması kullanılmıştır (Creswell, 2009). Çalışma öncesi üniversitelerden etik izinler alınmış ve alan uzmanları ile iletişime geçilmiştir. Alan uzmanı olduğu düşünülen bu konuyla ilgili çalışmalar yapmış devlet ve özel üniversitelerde çalışan 3 Bilgisayar Mühendisliği/ Yapay Zeka Bölümü akademisyeni çalışmaya katılmayı kabul etmiştir. Araştırmacılar hazırlamış oldukları yarı-yapılandırılmış görüşme sorularını kullanarak yapay zekanın sınıflarda nasıl kullanılabileceği konusunda akademisyenlerden uzman görüşü almışlardır. Görüşmelerde ‘Yapay zeka sınıflarda nasıl kullanılabilir?, Hangi yapay zeka eğitim alanında kullanılmaya daha uygundur, neden?, Yapay zeka kullanımının sınırlılıkları nelerdir?’ gibi sorular sorulmuştur. Görüşmeler her bir katılımcı için yaklaşık 1 saat sürmüştür. Görüşmeler yoluyla elde edilen veriler, içerik analizi ve sürekli karşılaştırmalı analiz yöntemleri ile analiz edilerek araştırmanın sonuçlarına ulaşılmıştır.

Sonuçlar

Elde edilen bulgulara göre; alan uzmanları ilkokul düzeyinde chatGPT, Gemini, Microsoft Coplot, Dal-E ve Perplexity’nin kullanılabileceğini bildirmişlerdir. Yapay zekanın eğitimde kullanım alanlarıyla ilgili olarak uzmanlar genel olarak i. spesifik konu öğretimi için görsel üretme, ii. dersin içeriğinin belirlenmesi ve dersin alt başlıklarının belirlenmesi, iii. öğretmenin içerik alan bilgisini test etmesi, iv. farklı bilişsel seviyelerde yer alan öğrencilerin seviyesine uygun ölçme araçlarının kullanılması (ör; soru sorma, öğrenci ödev kontrolü), v. yabancı dilde hazırlanmış etkinlik ve materyallerin Türkçe’ye çevrilerek derslerin zenginleştirilmesi, vi. öğrencilerin aktif bir şekilde araştırma yapması ve bilgiye hızlı erişimi şeklinde belirtilmiştir. Bununla beraber, ders özelinde düşünüldüğünde farklı yapay zekaların kullanılması önerilmiştir. Örneğin; fen derslerine özgü olaak Microsoft Coplot’un kullanımının daha iyi olacağı belirtilmiştir. Bununla beraber, kullanılacak yapay zekanın bir takım sınırlılıkları rapor edilmiştir. Buna göre; yapay zeka bazı durumlarda doğru olmayan bilgileri sunmaktadır ve bu durumlarda yine başka bir yapay zeka olan Retrieval-Agumented-Generation (RAG) kullanımı ile bu tür halüsilasyonların önüne geçilmesi önerilmektedir. Ayrıca, yapay zekanın gelecekte insanların işlerini alabilme riskini doğurduğu söylenebilir (ör; sanal öğretmen/ gerçek öğretmen). Benzer şekilde, yapay zekanın eğitim alanında hakim olmasıyla insanların sosyalleşmesi engellenebilir. Son olarak, bilgiye verilen değer azalabilir çünkü yapay zeka ile öğrenciler çok hızlı şekilde bilgiye ulaştığı için onu değerli görmeyebilirler.