Ankara Araştırmaları Dergisi, vol.5, no.1, pp.27-72, 2017 (Peer-Reviewed Journal)
Ankara is not only a spatial engineering project but also one of the comprehensive social engineering utopian projects of the early Turkish
Republic. The experimental Atatürk Forest Farm (AOÇ) on the other hand, is an important urban spatial utopian project in Ankara that
cannot be reduced to being a simple urban recreation area. It has been physically shaped together with Ankara from the beginning, then
later became an important urban entity in the metropolitan macro-form. This article aims to deal with Ankara and AOÇ as interacting
and active urban utopias. And to deal with the causes of spatial changes and changing conceptions of the public interest within Ankara
metropolitan area by the help of readings of a private photo archive with oral history records about three main components in AOÇ site;
Ateliers, Etimesgut (Ahi Mesud) Japanese Rose Oil Plants and “Steering Wheel Pub”. The conclusion aims to start a discussion of the
projects’ public identity; whether the concept of AOÇ has transformed into a “urban area for the public—despite of the public?” and about
the negative effects blocking and affecting the process of applying the Ankara Plan, which began just after 1938. The main resources are an
unpublished private photo achieve, private oral history documentation and institutional publications from the AOÇ dated 1933, 1935 and
1953.
Keywords: Early Turkish Republican period, Utopia, Construction of a capital, Atatürk Forest Farm, Ankara
Ankara, genç Cumhuriyet’in sadece mekânsal olarak ele alınamayacak; son derece kapsamlı bir toplum mühendisliği ütopyasıdır. Aynı
şekilde Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) de Ankara içinde gerçekleştirilen önemli ve eşsiz bir ‘kentsel mekân ütopyası’dır ve sadece bir
rekreasyon alanı olarak anlamlandırılmaya indirgenemez. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Ankara ile birlikte şekillenmiş, daha
sonra metropoliten makroform içerisinde daima önemli bir konuma sahip olmuştur. Bu makale, ilk olarak Ankara ve AOÇ’yi iç içe
geçmiş ütopyalar olarak ele almayı amaçlamaktadır. Daha sonra, oluşan AOÇ mekân dokusunda atölyeler, Etimesgut (Ahi Mesud)
Japon Gülyağı Tesisleri ve Direksiyon Meyhanesi örneklerinde fotoğraflar ve sözlü tarih çalışması yoluyla, büyüyen Ankara metropolü
ile ilişkilendirilerek mekânsal değişiminin nedenleri üzerinde yoğunlaşılacaktır. Yazının son bölümünde ele alınan tartışma konuları;
AOÇ’nin kuruluş ideallerine sadık kalınıldığı savunularak, aslında; 1938’den başlayarak ‘kamu için kamu’ya rağmen’ anlayışı ile kâğıt
üzerinde kamuya açık bir kent parçasına dönüşüp dönüşmediği ve Ankara ütopyası uygulamasının da daha başlangıçta karşılaştığı,
uygulama sürecini olumsuz etkileyen etkenlerdir. Okuması yapılan asıl kaynaklar; daha önce yayımlanmamış kişisel bir fotoğraf arşivi,
sözlü tarih kayıtları ile 1933, 1935 ve 1953 tarihli kurum yayınlarıdır.
Anahtar sözcükler: Erken Cumhuriyet dönemi, Ütopya, Başkentin inşası, Atatürk Orman Çiftliği, Ankara