Uluslararası İlişkiler literatüründeki geleneksel yaklaşımlara yöneltilen en önemli eleştirilerden birtanesi, bu yaklaşımların dünya siyasetinin sosyal doğasını ihmal ettiği üzerinedir. Uluslararası ilişkilerisosyolojik perspektiften incelemek üzere daha önceden önemli girişimlerde bulunulduysa da Uluslararasıİlişkiler disiplinine sosyoloji ve sosyal kuramı entegre etmenin kazançları üzerinde sistematik bir şekilde duranilk yaklaşım Uluslararası Siyaset Sosyolojisi olmuştur. Bu çalışma, Uluslararası Siyaset Sosyolojisiyaklaşımının disipline katkılarını ve bu yaklaşımın güvenlik literatürü ile olan ilişkisini ortaya koymayıhedeflemektedir. Bu amaçla, öncelikle literatürün kapsamlı ve eleştirel bir taramasını yapıp, dayandığıtemelleri, yöntemsel ve kuramsal iddialarını ve güvenlik ile olan ilişkisini ortaya koymaktadır. İkinci olarak,Uluslararası Siyaset Sosyolojisi’nin küresel terörizm, sınır güvenliği ve vatandaşlık konularına yaptığı ampirikkatkıları incelemektedir. Sonuç bölümünde ise, Uluslararası Siyaset Sosyolojisi’nin sınırlarının olup olmadığıve akademik dünyada nasıl bir yankı uyandırdığı ortaya koyulmaktadır.
One of the critiques of the traditional ways of understanding International Relations (IR) is that they neglect the social nature of international politics. Although there have been earlier attempts to analyze international relations from a sociological perspective, the idea that there is much to be gained by engaging with sociology and social theory is mobilized by International Political Sociology (IPS). The aim of this study is to present a comprehensive account on the theoretical and empirical commitments of international political sociology, and its contributions to security studies. It provides a critical review of the existing literature by first introducing its roots, main methodological and theoretical commitments, and its relationship with security. In the second part, the article presents IPS’s empirical approach towards three main issue areas: global terrorism, border security, and citizenship. Finally the conclusion part analyzes the limits of the approach and its contributions to the literature.