Türkiye, okul öncesi eğitimi kurumları ve ilkokullara devam eden, mültecilikdeneyimi olan yaklaşık 700.000 öğrenci ile mevcut kitlesel göç hareketinin merkezinde yer almaktadır. Toplumda yaygın olandan farklı dil ve kültüre sahip çocukların varlığı sınıfların mevcut demografik yapısını değiştirmiştir. Bu durum, öğretmenlerin kapsayıcı eğitim uygulamalarını geliştirmesi gerekliliğini pekiştirmektir. Bu çalışmada iki yıl süreli bir araştırma ve geliştirme projesine (GÖÇ-MAT) katılmış, mülteci öğrencileri olan okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin çocukların olası ihtiyaçlarını gözeterek matematik dersi uygulama süreçleri incelenmiştir. GÖÇ-MAT kapsamında öğretmenlerden gelen kendi ders videolarının veri olarak kullanıldığı bu incelemeye sosyokültürel kuramsal bakış açısı rehberlik etmiştir. Yapılan video analizleri sonucunda, öğretmenlerin iş birlikli öğrenme, oyun ve kültürel öğelerin ders ile bütünleştirilmesi ve çoklu temsillerin kullanımı alanlarında değişen şekillerde farkındalık sahibi oldukları görülmüştür. Oyun ve kültürel öğelerin ders ile bütünleştirilmesine kıyasla, öğretmenlerin iş birlikli öğrenme ve çoklu temsillerin kullanımına daha yoğun şekillerde yer verdiği görülmüştür. Bu araştırma ile mültecilik deneyimi olan, çeşitli düzeylerde dil yetkinliğine sahip ve/veya farklı öğrenen, kısacası sınıflardaki tüm öğrencileri matematik öğrenme sürecine katabilecek örnek bir kavramsal çerçeve sunulmaktadır. Bu doğrultuda, GÖÇ-MAT projesinden edinilen deneyimlerden yola çıkarak hizmet içi öğretmen eğitimi uygulamaları için paydaşlara önerilerde bulunulmaktadır.
Turkey is currently located at the center of mass migration as the number of refugee6 children at K-4 levels in public schools is now around 700,000. This demographic change in public school contexts requires in-service teachers to develop new ways to employ inclusive educational practices. In this study, we investigated the mathematics teaching practices of a group of teachers who participated in a two-year research and development project titled GÖÇ-MAT. Embracing a socio-cultural theoretical orientation, we used classroom videos recorded by teachers to examine their processes of teaching mathematics in their culturally and linguistically diverse classrooms with respect to the practices studied in GÖÇ-MAT. Our analysis showed that teachers developed varying levels of awareness on the integration of play, collaborative methods, multiple representations of mathematics, and drawing on students’ cultural backgrounds when teaching mathematics. While we saw many examples of collaborative methods and multiple representations of mathematics, integrating play and making curricular connections with students’ cultural backgrounds appeared less. Overall, in this article, we provide a mathematics teaching framework that potentially responds to the needs of diverse children. We conclude the article to motivate other educators and professionals to draw on lessons learned in GÖÇ-MAT in creating professional learning programs for in-service teachers.