at 27. Kentsel Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumu, Geleceğin Kentini Tasarlamak: Akıllı Kentler, Geleceğin Toplumu ve Kentsel Tasarım , İstanbul, Türkiye, 23 Mayıs 2019 - 24 Mart 2023, ss.153-165
İnsan
yerleşimlerinin geleceği sorgusu, Antik Yunan felsefesinin ütopyacı
idealizminde başlayarak, özellikle Aydınlanma çağından sonra, modern düşüncenin
gündeminde olagelmiştir. Sistematik araştırma yöntemleri üzerine kurulan
‘gelecek çalışmaları’, 1960'lı yılların ortasından beri olası, olanaklı ve
tercih edilen toplumsal geleceğin araştırılmasında kendine özgü
disiplinlerarası bir alan durumuna gelmiştir. Profesyonel bir araştırma ve
uygulama alanı olarak aynı dönemde kurumsallaşma sürecine giren kentsel tasarım
ise gelecekbilim (fütüroloji) olarak adlandırılacak olan araştırma alanı ile
yeterince güçlü bir ilişki içerisine girememiştir.
Çağdaş
kent toplumlarının karmaşık doğası nedeniyle uzun vadeli geleceği tahmin
etmenin olanaksızlığını öne süren belirsizlik söylemi karşısında, mekânsal
planlama ve tasarımın şehirlerin geleceği sorusuna verdiği yaratıcı yanıt
oldukça sınırlı görünmektedir. Bu durum, salt planlama pratiğinin acil
öngörülere gereksinim duyması nedeniyle değil, aynı zamanda toplumsal
karmaşıklığın ve belirsizliğin kısıtlayıcı bilişsel etkisi karşısında tasarımcıların
gelecekteki yerleşim formu ve örüntüleri üzerinde fikir geliştirmesini
sağlayacak yöntemleri geliştirmede yetersiz kalmasından kaynaklanmaktadır.
Bu
bağlamda, bu bildiri, gelecekçi gelişme ve dönüşüm senaryolarının üretilmesinde
kentsel tasarımcıların öngörü kapasitesini etkin bir şekilde artırmak için
'imgelem mühendisliği' fikrini Türkçe şehircilik yazını içerisinde tartışmaya
açmaktadır. 2015-2016 Akademik Dönemi içerisinde ODTÜ Kentsel Tasarım Yüksek
Lisans Stüdyosu’nda ‘gelecekçi şehircilik’ başlığı altında üretilen seçili çalışmalara
referansla hayal gücünün bilişsel gücü ve ‘artgörü’nün yöntemsel kullanımı,
şehircilikte gelecekçi tasarım düşüncesini güçlendirmek için uygun yöntemsel
çerçeve olarak tartışılmaktadır.