LİSANSÜSTÜ ARAŞTIRMALAR SEMPOZYUMU I, İstanbul, Turkey, 9 - 10 May 2024, vol.1, no.47419, pp.40, (Summary Text)
Diyagram, mimarlık disiplininde her zaman düşünme sürecinin bir parçası olmuştur. Doğası gereği diyagram
yeni düşünme yolları açma ve yeni fikirler ortaya çıkarma potansiyeline sahiptir. Tarih boyunca mimari
diyagramların çeşitli rolleri, kullanımları olmuştur ama neredeyse her örnekte mimari diyagram inşa edilmiş
nesnenin kendisinden ziyade mimari düşünceyle ilgilidir. 1960-1970 yıllarıyla birlikte mimarlık söyleminde
vizyoner mimari figürlerin, günlük hayatın olası değişimlerini mimarlık disiplininin reddetmemesi gerektiğini
savunmasını takiben, mimarlık söyleminde diyagram kullanımı ve diyagramların mimarlık söylemindeki
rolleri artmıştır. Bu yıllarla birlikte mimari diyagram, düşünme süreçlerini teşvik eden aktif bir araç haline
gelmiş, aynı zamanda vizyoner figürlerin uygulamalarıyla sürekli değişen verilerle baş etmeye yönelik bir
arayüz görevi görmeye başlamıştır. Bu çalışmanın amacı, günlük yaşamın potansiyel değişimlerini temsil
eden mimari diyagramların, mimari düşünme süreçlerindeki olası rollerini anlamaktır.
Mimarlık söyleminde, özellikle günlük yaşam ve fiziksel çevrenin değerlerinin hızla ve sürekli değiştiğinden
hareketle, mimarlığın temsiliyet araçlarının bu değişimi yansıtma araçları neler olabilir? Mimari düşüncenin
üretiminde potansiyel olarak sürekli değişen verinin temsiliyet aracı olarak diyagram kullanılmasının
avantajları nelerdir? Diyagramın mimari söylemde sürekli değişen veriyle baş etmek için yeni roller
kazanması, 1960-1970 yıllarında bilgi teknolojileri alanındaki teknolojik gelişmelerle de doğrudan
çakışmaktadır. 1960’lı yıllardan itibaren ve 1970’li yıllara doğru ilerleyerek bilgi teknolojilerinde daha az
zamanda daha fazla bilgi üretilmesini sağlayan gelişmelerle birlikte verinin sabit değil, değişken bir değer
olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalındı. Sürekli değişen verilerle başa çıkabilecek bir araca duyulan ihtiyaç,
mimari söylemde diyagram kullanımını tetikleyen bir konu haline geldi.
Diyagram, bilgi teknolojisi alanındaki gelişmelerin mimarlık disiplininde yeni bir paradigma oluşturmasının
takibiyle, mimarlık disiplini içerisinde, doğası gereği sürekli değişen verileri organize etme potansiyeli
doğrultusunda üstlendiği farklı rollerle, mimari düşünme süreçleri için bir ortam tanımlamıştır. Diyagramın
tanımladığı bu ortam, konvansiyonel temsil yöntemlerinin kısıtlayıcı özellikleri ve değişen koşullara uyum
sağlayamamalarının yanı sıra, mimari söyleme özgürlük getirmiştir. Bu mimari söylemi özgürleştirici
diyagram pratikleri, makale kapsamında Cedric Price, Yona Friedman gibi, bilgi teknolojileri alanını da sıkı
sıkıya takip eden ve mimarlık söylemine yansıtan dönemin vizyoner mimari figürlerinde izlemekteyiz. Hem
Cedric Price hem Yona Friedman, mimari düşüncenin temsil araçları üzerine düşünmüş ve farklı yöntemler
üzerine çalışmış öncüllerdir.
Hem Cedric Price hem Yona Friedman düşünme ve temsil açısından, mimari söylemin sınırlarını yeniden
tanımladılar. Price ve Friedman, vizyoner projeler aracılığıyla deneysel fikirlerini test etmek için mimari
söylemi sorguladılar. Üzerine düşündükleri ve ürettikleri vizyoner projelerde öncelikli araçları çizimler
olduğundan, çizimler fikirlerini test etmeleri için vazgeçilmez bir alan haline geldi. Bu şekilde, mimari
disiplinin değişken veriyi yönetmekten kaynaklanan düşünme süreçlerini destekleyecek araçlara duyduğu
ihtiyaç üzerine düşündüler ve projelerinde diyagramları farklı rollerle, farklı düşünme süreçlerinde
araçsallaştırdılar.
Anahtar Kelimeler: Mimari diyagram, Mimari düşünme süreçleri, Düşüncenin organizasyonu, Cedric Price,
Yona Friedman.