docomomo_tr Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları XIX, Ankara, Türkiye, 24 - 25 Kasım 2023, ss.84
1972 yılında kurulmuş olan Institute of Nautical Archaeology (INA) - Sualtı Arkeoloji Enstitüsü, tüm dünyada gemi enkazlarının ve denizcilik açısından önem taşıyan diğer arkeolojik alanların yerini tespit etmek, kazmak, kaydetmek, korumak ve yayınlamak üzerine uzmanlaşmış bir araştırma kuruluşudur. Kazdığı antik gemi enkazlarının birçoğu Türkiye'de olduğundan INA, Bodrum’da bir araştırma merkezi (Bodrum Research Center -BRC) kurmuştur ve halen aktif olarak yürütmektedir.
Sualtı Arkeoloji Enstitüsü - Bodrum Araştıma Merkezi, 1988 yılında Turgut Cansever tarafında bir koruma ve araştırma merkezi olarak tasarlanmıştır. Konservasyon laboratuvarları, çizim ve fotoğraf atölyeleri, araştırmacı ofisler, depolar, kütüphane ile birlikte yaz dönemlerinde sualtı kazılarında görev alan araştırmacılar için yatakhane, yemekhane, ortak mutfak ve özel misafir dairesinden oluşan yerleşkenin ilk etabı 1994, ikinci etabı ise 2000 yılında tamamlanmıştır. Yerleşke kütlesel bütünlüğünü korumakta ve özgün işleviyle kullanılmaya devam etmektedir.
Turgut Cansever araştırma merkezini çalışma ve barınma olmak üzere iki temel bölümden oluşacak biçimde ele almıştır. İklimin etkisini önemli ölçüde azaltabilmek amacıyla yapının çalışma hacimleri kuzey-güney yönünde konumlanan 8 adet tonozlu birimle kurgulanırken, bu birimler doğu-batı yönünde uzanan 9. bir tonozlu dolaşım hacmiyle birbirine bağlanır. Kuzeye açık bir avlu etrafında sıralanan araştırmacı ofislerinin yer aldığı bu lineer çalışma bölümü, bir diğer tonozlu uzantıyla kübik biçimi ve çift katlı hacmiyle ayrışan kütüphaneye bağlanır. Konservasyon laboratuvarları ve atölyeler kottan yararlanarak çözümlenir. Yerleşkenin batı tarafında konumlandırılan toplam 25 kişinin konaklayabildiği kuzey ve güneyde iki ayrı kanattan oluşan yatakhane, alt katta bir ortak mutfak, açık-kapalı yemek alanları, tuvalet ve banyoların bulunduğu bir koridorla birbirine bağlanır. Güney kanadının üst katı özel araştırmacılar için bir misafir dairesi şeklinde düzenlenmiştir.
Topografyanın eğimli yapısından yararlanarak belirlenen yerleşim planıyla işlevsel olarak ayrışan birimlere özgü girişler tanımlanarak yerleşke geçirgen bir kurguyla örgütlenmiştir. Kütlesel dışavurumlarıyla da farklılaştırılan işlevsel birimler iç avlular ve yer yer bu avluları saran yarı açık kolonatlarla birbirine bağlanır.
Beton, taş ve ahşabın tutarlı birlikteliğiyle işlevsel gereksinimlere göre farklı ölçek ve biçimlerde kurgulanan ve farklı kotlardaki açık alan dizileriyle birbirine bağlanan yapılardan oluşan yerleşke, Turgut Cansever’in eleştirel bölgeselcilik bağlamında okunabilecek mimari yaklaşımının öğretici örneklerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Yerleşkenin kültürel değeri mimarlık disiplini için taşıdığı önemin yanı sıra, sualtı arkeolojisi disiplinin kurulması ve gelişimi ile toplumsal hafızanın ayrılmaz bir parçası olan Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesi’nin oluşumuna koyduğu katkılarla birlikte tanımlanmalıdır.