İnterdisipliner Medya ve İletişim Çalışmaları, cilt.1, sa.2, ss.19-38, 2024 (Hakemli Dergi)
Bu çalışmanın merkezinde Friedrich Nietzsche felsefesinin temelini oluşturan erdem ve hakikat kavramları, üst insan ve sanat düşüncesi yer alır. Çalışma, bu düşünsel temelden hareketle, çok boyutlu ve karmaşık bir mesele olduğu halde, genellikle “hak” odaklı söylemlerle karşımıza çıkan “kürtaj”ı konu edinir. Platon felsefesinden miras kalan iki ayrı hakikat alanı fikrinin Hıristiyanlıkla bulduğu karşılığı ve bu minvaldeki Batı düşüncesinin temellerini açımlayarak başlayan çalışma, kürtaja dair argümanlar üzerinden bir hakikat sorgulaması yapmak amacıyla, eleştirel bir tartışma yürütür. Çalışma, “Kadınların bedenlerine dair karar hakkı”na karşıt olarak kurulan ve “cinayet” olarak adlandıran düşünce yapısını, bunun erdem olarak nitelenmesi durumunu ve erdemin nasıl bir gelişim gösterdiğini eleştirel bir bakış açısıyla ortaya koyar. Bu tartışma çerçevesinde de hayatı olumlayan bir yaklaşım olarak kadının bedeni üzerindeki karar hakkını destekleyen argüman temellendirilirken, karşıt argümanın yapısını ve ortaya çıkış şeklini eleştirir. Sonuç bölümünde ise, meselenin kadının “bedenine dair karar hakkı” ile ceninin “yaşam hakkı” karşıtlığında bir çıkar çatışmasına dönüştürülmesinin, durumun aslında bir karşıtlık ilişkisi olmaktan çok öte olduğunu yok saydığını dile getirir. Ayrıca, Nietzsche felsefesinde kendi hakikatini yaratmak yerine sürüye tabi olan ve meseleyi “cinayet” olarak yorumlayan yaklaşımın, kadınları nasıl travmatize ettiğini görmezden geldiğini ortaya koyar. “Tanrının ölümü”yle tuzla buz olan değerler sisteminin yerine, yeniden yaratımın olanağına vurgu yapan Nietzsche düşüncesini takip eden tartışma, üst insanı ve onun değer yaratımıyla kürtaj bağlamındaki yeni erdemler kurgusunun olanağını görünür kılar.